Bir aşka dair en kalıcı şey nedir? Hele bir yangından artakalan küller gibi dağılan aşkların yaşandığı teknoloji çağında...
Bir aşkı bize olduğu gibi anlatan, onun nelere kadir olabileceğini bütün çıplaklığıyla gösteren şey nedir? Sözler mi, hediyeler mi, davranışlar mı, asla akıldan çıkmayan hatıralar mı?
İşte bir aşkı, o aşkın tarafları tarih denilen sahneden çekilip gitmiş olsa da bize bütün çıplaklığıyla anlatan her ne ise onun peşine düşen Sıla Gençoğlu ve Ali Murat İrat, bu sorunun yanıtını mektuplarda buluyorlar.
Binyılın Aşk Mektupları, aşkları görünür kılan ve tarih öncesinden bugüne aktaran mektupların izini kutsal kitaplara kadar sürüyor. Bununla da kalmıyor, aşkların yalnızca duygu yükü yüksek yanlarını değil, farklılıklarını da ortaya koyuyor.
Sümerli rahibe Enlil'den antik dünyanın bilge kadını Sappho'ya, bedeninin acılarıyla ruhunun acılarını bir kılan Frida'dan hasretlik günlerinde kaleminden dökülen umudu yeşerten Ahmet Kaya'ya kadar birçok isim mektuplardaki aşkın kalıcılığını bize bir kez daha ispatlıyor.